17/25 kumpası nedir? 17/25 Aralık 2013'te neler oldu? - Haber Jet

17/25 kumpası nedir? 17/25 Aralık 2013’te neler oldu?

Devlet içinde yeni bir paralel yapılanma endişesi Ayhan Bora Kaplan dosyası ile daha da arttı. Yeni kumpas girişimi olarak tanımlanan davada birçok ismin adı geçiyor. Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında ortaya atılan iddialar ve üç polis müdürünün bu sebeple açığa alınması, devlet içinde yeni bir paralel yapı ve yeni bir  17-25 Aralık süreci mi yaşanıyor, sorularını akıllara getirdi.

Bakanların, yargıçların, emniyet mensuplarının ve gazetecilerin isminin geçtiği Ayhan Bora Kaplan dosyası Türkiye’nin İkinci 17/25 kumpası olarak anılmaya başlandı.

Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında ortaya atılan iddialar, Türkiye’yi ayağa kaldırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da geçtiğimiz gün İbrahim Kalın ve Yılmaz Tunç ile yaptığı Ayhan Bora Kaplan dosyasına ilişkin gece yarısı görüşmesi büyük endişe yarattı.

Hükûmet adeta harekete geçti.

Yeni bir 17-25 Aralık süreci mi yaşanıyor soruları ise bu görüşmenin ardından gündem oldu. Peki, 17/25 kumpası nedir? Detaylı hatırlayacağız.

17/25 Kumpası Nedir? 17/25 Aralık 2013’te Neler Oldu?

AYHAN BORA KAPLAN  DAVASI

Devlet içinde yeni bir paralel yapılanma endişesi Ayhan Bora Kaplan dosyası ile daha da arttı.

Yeni kumpas girişimi olarak tanımlanan davada birçok ismin adı geçiyor.

Soruşturma kapsamında gizli tanığın verdiği ifadeler ortalığı ayağa kaldırdı.

Ayhan Bora Kaplan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya göreve geldikten sonra, Ankara’da yer altı dünyasında Kaplanlar grubu olarak bilinen suç örgütünü yönettiği ve örgüt kurma, kasten yaralama, yağma, kişiyi hüviyetinden yoksun kılma ayrıca işkence suçlamasıyla Eylül 2023’te tutuklandı.

17/25 Kumpası Nedir? 17/25 Aralık 2013’te Neler Oldu?

Üstelik  Kaplan’ın İçişleri Eski Bakanı Süleyman Soylu’ya yakın olduğu da ifade edildi.

Siyaset gündemi organize suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’la birlikte 60 sanığın yargılandığı dava ile çalkalanırken Gizli tanığın, emniyet tarafından eski bakanlar Bekir Bozdağ, Süleyman Soylu, Abdülhamit Gül ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yla ilgili ifadeye zorlandığına yönelik iddiası gündeme bomba gibi düştü.

AK Parti kulisleri bu iddia ile harekete geçti.

Yeni kumpas girişimi tehlikesi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Emniyet’te yenilenme yapacağı ve İçişleri Bakanlığında bürokrasinin büyük bölümünü değiştirebileceği konuşuluyor.

Erdoğan’ın Kaplan soruşturması sonrasında ortaya çıkan gelişmelerden rahatsız olduğu ve sık sık bilgi aldığı kulislere yansıdı.

Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında ortaya atılan iddialar ve üç polis müdürünün bu sebeple açığa alınması, devlet içinde yeni bir paralel yapı  ve yeni bir  17-25 Aralık süreci mi yaşanıyor sorularını akıllara getirdi.

17/25 KUMPASI NEDİR?

17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu 2013-2014 yıllarında yürütülen ve bazı kâmu kurum ve kuruluşları ile aralarında dört bakanın da yer aldığı kâmu görevlilerinin görevi kötüye kullanma ve rüşvet ile suçlandığı soruşturma olarak hafızalara kazındı.

2013 Türkiye yolsuzluk skandalı olarak da bilenen kumpas “paralel örgüt” eliyle hükümeti yıkmayı amaçlayan siyasi operasyonlardır.

17/25 Kumpası Nedir? 17/25 Aralık 2013’te Neler Oldu?

17/25 ARALIK 2013’TE NELER OLDU?

Türkiye’de 17-25 Aralık, Cumhuriyet tarihinin en geniş çaplı ve en büyük yolsuzluk operasyonu’ olarak görülüyor. Yaşananları gün gün derledik.

17 Aralık Salı günü yaşananlar:

17 Aralık 2013 sabahı büyük bir operasyon başladı.

Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in talimatıyla, rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık gibi suçlamalar ile birçok kişi gözaltına alındı.

Operasyonu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz koordine etti. Tam 89 kişi gözaltına alındı.

18 Aralık Çarşamba günü yaşananlar:

Soruşturmaya ilişkin dosyaya ait teknik detayların, görüntülerin ve ses kayıtlarının sosyal medya üzerinden çok hızlı şekilde yayıldı.

17 Aralık’ı izleyen günlerde getirilen yayın yasakları medyanın gelişmelere ilişkin ayrıntılı haberler yapmasına ket vurdu. Ancak sosyal medya durdurulamadı.

Rıza Sarraf isimli kişinin bürokraside dört farklı bakanla geliştirdiği ilişkiler açığa çıktı.

Barış Güler’in evinde yapılan aramalarda görüntülenen paralar ve para sayma makineleri yayıldı.

Halk Bankası Genel Müdürü Aslan’ın evindeki ayakkabı kutusundan çıkan 4.5 milyon dolar, bazı telefon görüşmesi kayıtları ve fotoğraflar ortaya çıktı.

Emniyet’te operasyonu gerçekleştirenlerin de aralarında olduğu 5 şube müdürü görevden alındı.

Aklanan paranın 87 milyar euro olduğu ortaya atıldı.

19 Aralık Perşembe günü yaşananlar:

İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın merkez valiliğine atandı.

Samanyolu TV’den gelip TRT Haber Dairesi Koordinatörü olan Ahmet Böken ve yardımcısı Ahmet Çavuşoğlu görevden alındı.

Bugün birçok görevden alma gerçekleşti.

20 Aralık Cuma günü yaşananlar:

Mali Suçları Araştırma Komisyonu Başkan Yardımcısı ve eski MASAK Başkanı olan Faruk Elieyioğlu da görevden alındı.

Soruşturmayı başlatan ve dosyaya sonradan görevlendirilen üç savcı, oybirliğiyle  şüpheliler için tutuklama talebinde bulundu.

17/25 Kumpası Nedir? 17/25 Aralık 2013’te Neler Oldu?

21 Aralık Cumartesi günü yaşananlar:

Gözaltına alınanlar arasında bakan çocukları, işadamı Rıza Sarraf, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da aralarında bulundu 26 kişi tutuklandı.

Bakan Bayraktar’ın oğlu, iş insanı Ağaoğlu ve Fatih Belediye Başkanı’nın da aralarında olduğu şüpheliler ise serbest bırakıldı.

Hükümet, operasyonun kendisinden habersiz yapıldığı için Adli Kolluk Yönetmeliği’nde değişikliğe gitti.

Savcıların emrinde soruşturmada görevli polislerin, soruşturmalara ilişkin amirlerine bilgi vermesi zorunluluğu geldi.

22 Aralık Pazar günü yaşananlar:

Basın büyük yara aldı ve Emniyet’ten uzaklaştırıldı.

Tüm gazeteciler Emniyet müdürlüklerindeki basın odalarını boşalttı.

23 Aralık Pazartesi günü yaşananlar:

İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet Arıbaş, şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı.

Arıbaş, soruşturmayı deşifre ettiği, şüphelilere bilgi sızdırdığı iddiasıyla savcılıkça çağrıldı.

Emniyet ise müdürün ifadeye gitmesine mevzuata aykırı diyerek reddetti.

24 Aralık Salı günü yaşananlar:

İçişleri Bakanı Güler devlet içinde farklı bir yapılanma olduğunu ve ortaya atılan iddiaların asılsız olduğu şeklinde açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına ilişkin ilk kez konuştu. “Mahkemeler bağımsız ve tarafsızdır. Herkesin yargı sürecine saygılı olması lazım.” ifadelerini kullandı.

17/25 Kumpası Nedir? 17/25 Aralık 2013’te Neler Oldu?

25 Aralık Çarşamba günü yaşananlar:

25 Aralık günü operasyon için önemli bir dönüm noktası olarak gösterilir. Bu gün operasyonun adeta ikinci dalgası başladı.

25 Aralık’ta Savcı Muammer Akkaş soruşturma kapsamında dönemin Başbakanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ı da şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırmak üzere bir belge hazırladı.

Emniyet Müdürü Selami Altınok ise gözaltı talimatını, gerekçe ve delillerinin yetersizliği nedeniyle reddetti.

Savcılık ile Emniyet arasındaki krizin boyutu büyüdü.

Savcı Akkaş, soruşturmaya engel oldukları gerekçesiyle Vali Hüseyin Avni Mutlu, İl Emniyet Müdürü Selami Altınok ve sorumlu kolluk kuvvetleri hakkında soruşturma başlattı.

Yeni göreve başlayan İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, Başbakan Erdoğan’ın ailesinin güvenliği için özel korumalar atadı.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, başlatılan soruşturmayı hükümeti ve ekonomiyi hedef alan siyasi bir operasyon olarak tanımladı. Ayrıca soruşturmayı yürüten yargı ve emniyet mensuplarının Gülen Hareketi tarafından yönetildiğini ve paralel devlet yapılanmasında yer aldığını iddia etti.

Erdoğan Bayraktar ise NTV’ye telefonla bağlanarak tarihi bir açıklama yaptı.

Görevi bıraktığını belirten Bayraktar, “ne yapıldıysa Başbakan Tayyip Erdoğan’ın onayıyla yapıldı” dedi. Ortalık ayağa kalktı.

Erdoğan Bayraktar Erdoğan’ı istifaya davet etti.

17/25 Kumpası Nedir? 17/25 Aralık 2013’te Neler Oldu?

26 Aralık Perşembe günü yaşananlar:

Dosya, Savcı Muammer Akkaş’tan alındı. Akkaş, soruşturma yapmasının engellendiğini belirtti.

HSYK bir bildiri yayımlayarak ve soruşturmayı bir üst birime bildirmeyi mecbur kılan yeni yönetmeliğin davaların önünü tıkayacağını ve Anayasa’ya aykırı olduğunun altını çizdi.

27 Aralık Cuma günü yaşananlar:

Mali Şube’nin bilgisayarları hacklendi. Olaya ilişkin inceleme başlatıldı.

Akkaş’ın polisin operasyon yapmaması üzerine Jandarma’ya talimat verdiğine ilişkin yazısı ortaya saçıldı.

Akkaş’ın yerine bir başsavcı vekili ile dört savcı atandı.

Atanan savcılardan İdris Kurt, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek görevini reddetti.

Danıştay 10. Dairesi de Adli Kolluk Yönetmeliği’ni durdurdu. Yargı krizi boyut atladı.

28 Aralık Cumartesi günü yaşananlar:

Emniyet’te yenilenme devam etti.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü Zülküf Atılgan görevinden alındı.

Atılgan’ın yerine Özel Güvenlik Şube Müdürü Seylan Demir getirildi.

29 Aralık Pazar günü yaşananlar:

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ HSYK’ya bir yazı gönderdi.

Yazının başlığı “Yetki devri yenilenmesi” oldu.

Yazıda kurum adına açıklama yapma yetkisinin artık kendi bakanlığında olduğu yazıyordu.

İlerleyen günlerde yayın yasakları hız kazandı. Medyanın konularla ilgili haberler yapması yasaklandı. Ancak sosyal medya durmadı.

Gözaltı görüntüleri, fotoğraflar, fiziki takip bilgileri, Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal, siyasetçiler, gazeteciler ile iş adamlarına ait olduğu iddia edilen telefon konuşmaları, tapeler internet ortamında hızla yayıldı.

Tapeler ve ses kayıtlarının montaj olduğu iddia edildi.

Gülen cemaatine yakın medya kuruluşları tasfiye edildi.

17/25 ARALIK SORUŞTURMASI NASIL KAPANDI?

Tarihler 17 Ekim 2014’ü gösterdiğinde  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı,  11 ay süren inceleme sonrası dosyayla ilgili takipsizlik kararı çıkardı.

İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, 16 Aralık 2014’te, takipsizlik kararına yapılan itirazı reddetti.

25 Aralık soruşturmasıyla ilgili takipsizlik kararı  2 Eylül 2014’te çıktı. 96 şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi.

TBMM’deki soruşturma ise dört eski bakan hakkında hazırlanan fezlekeler TBMM’ye geldi.

TBMM Genel Kurulu, CHP’nin olağanüstü çağrısı üzerine 19 Mart 2014’te fezlekeleri görüşmek için bir araya geldi.

Fezlekeler ‘gizlilik kararı’ gerekçesiyle okunmadı.

Ekim ayında yolsuzluk ve rüşvet iddialarını incelemek için kurulan soruşturma komisyon çalışmalarına başladı. 5 Mayıs 2014’te kurulan komisyonda AK Parti’den 9, CHP’den 4, MHP ve HDP’den birer milletvekili bulunuyordu.

Kasım ayında da komisyonla ilgili tüm haberlere yayın yasağı getirildi.

Yedi ayın sonra AK Parti’li üyelerin oylarıyla komisyon, suçlanan bakanların Yüce Divan’da yargılanmasına gerek olmadığını gösteren bir karar aldı.

Oylamaya açılan kararda yolsuzlukla suçlanan bakanlar Çağlayan, Güler, Bağış ve Bayraktar’ın Yüce Divan’a gönderilmesine yönelik önergeler reddedildi.

Kararın ardından oylama sırasında çekilen bu tarihe kazındı.

17/25 Kumpası Nedir? 17/25 Aralık 2013’te Neler Oldu?

GündemPolitika

Yorumunuzu yazın...

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir